İpek Yolu ve Ötesi Kongre Serisi SIRCON 2024 Üniversitemiz Ev Sahipliğinde Başladı

İpek Yolu’nun, Türk coğrafyasını ekonomik, sosyal, siyasi ve kültürel olarak gelişmiş uluslar seviyesine taşıyacak her türlü uzlaşı, iş birliği ve stratejide kilit bir rol üstleneceği öngörüsünden hareketle, uluslararası ölçekte farklı disiplinlerden çok sayıda bilim insanı ve araştırmacıyı ortak bir platformda bir araya getirerek, İpek Yolu eksenindeki ekonomik, sosyal, kültürel ve tarihsel içerikli birçok meseleye yönelik önemli bir araştırma ve tartışma zemin hazırlamayı amaçlayan SIRCON 2024 “İpek Yolu ve Ötesi Kongre Serisi: Bir Yol Bir Kuşak: Dil, Beşeri Sermaye ve Kültürel Miras” teması ile Üniversitemiz ev sahipliğinde başladı.

Üniversitemiz, Necmettin Erbakan Üniversitesi ve Özbekistan Alfraganus Üniversitesi iş birliğinde düzenlenen sempozyumun açılış töreni 23 Mayıs Perşembe günü Üniversitemiz Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Törene, Mersin Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Serdal Gökayaz, Rektörümüz Prof. Dr. Erol Yaşar, Özbekistan Alfraganus Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammadismoil Mahmudov, Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cem Zorlu, Tarsus Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Aydın, Aksaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alpay Arıbaş, Özbekistan Buhara İnovasyon Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Dilnoz Ro’ziyeva, Özbekistan – Finlandiya Pedagoloji Enstitüsü Rektörü Prof. Dr. Shaxzoda Negmatova, Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Turgay Uzun, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Veysel Eren, Rektör Danışmanlarımız Prof. Dr. Ayla Özer, Prof. Dr. Tuğba Yelken, Prof. Dr. İlker Fatih Kara, Prof. Dr. Erdal Baykan ve Doç. Dr. Erhan Arslan, Üniversitemiz akademisyenleri ile idari personeli, yurt dışından gelen heyet ve öğrencilerimizin katıldı. 

Cumhuriyet'imizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve aziz şehitlerimiz anısına 1 dakikalık saygı duruşunda bulunulması ve ardından İstiklâl Marşımızın okunması ile başlanan tören, açış konuşmalarıyla devam etti. 

“Kongremize Katılan Birçok Bilim İnsanımız Kongre Sonrasında Üniversitemizde Kalarak Tecrübe Paylaşımı Yaparak Yeni Bilgiler Edinecekler”

Dünya medeniyetine 9. yüzyıl ila 13. yüzyıl arasında kentleşme, sanat ve bilimde en büyük katkıyı yapmış ve dünya ticareti ile ekonomisini yönlendiren bir medeniyetin evlatları olduğumuzu ifade ederek konuşmasına başlayan Rektörümüz Prof. Dr. Erol Yaşar, “SIRCON 2024, uluslararası ölçekte farklı disiplinlerden gelen bilim insanları ve araştırmacıları bir araya getirerek, İpek Yolu'nun sunduğu zenginlikleri ve fırsatları tartışma imkânı sunmaktadır. Kongremizde farklı ülkelerden yüz yüze ve çevrim içi yüzlerce katılımcının olduğu kongremizin başarılı olmasını diliyorum. Ayrıca kongremize katılan birçok bilim insanımız kongre sonrasında üniversitemizde kalarak tecrübe paylaşımı yaparak yeni bilgiler edinecekler. Böylelikle İpek Yolu coğrafyasının geleceğine dair vizyonlarını paylaşmaları konusunda bir fırsat oluşacak.” dedi.

Üniversitemizin tarihi bir gün yaşadığını belirten Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Erol Yaşar, “Böylesine anlamlı bir etkinliğe ev sahipliği yapmak, ortak geleceğimizin planlarını konuşmak, yol haritalarımızı belirlemek bizlerin toplumlarımıza karşı birincil sorumluluğumuzdur. Bugün bilim insanlarımız büyük bilgi birikimleriyle ve deneyimleriyle ülkelerimiz için önemli olan konuları ve imkânları konuşacaklar. Ayrıca binlerce yıllık kardeşliğimizin üzerindeki külleri de bir kez daha üflemiş olacağız. O yüce ve mübarek atalarımıza vefamızı da bir nebze olsa ifa etmiş olacağız. Bu bilim şöleni üniversitemiz, ülkemiz ve Türk coğrafyamız için hayırlara vesile olsun. Bu kongreye katılan hocalarımıza, genç meslektaşlarımıza ve emeği geçenlere çok teşekkür ediyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.” ifadelerini kullandı.

“Bugün Kültür, Spor, Sosyal Alan, Bilim, Askeriye,  Eğitim Gibi Her Alanda İş Birliği İçin Geniş Fırsatlar ve Büyük Kapılar Açılmıştır”

"Biz geleneklerimize sadık kalarak, Türk dünyasında silinmez izler bırakan, değerli  bilgisiyle insanlığa hizmet eden ünlü matematikçi Ali Kuşçu'yu anmaktan dolayı mutlu ve gururluyum." diyerek sözlerine başlayan Özbekistan Alfraganus Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammadismoil Mahmudov, "Amacımız, bu programa katılan tüm gençlerimizin geçmişte dünya medeniyetine hizmet etmiş  atalarını anlayıp öğrenmeleri ve onların yolundan giderek gelecek nesiller için küresel çalışmalar  yapmaları gerektiğini öğretmek ve bu konuda onları aydınlatmaktır. Bu yılki konferansımızın ana başlıklarının; Beşeri Sermaye, Kültürel Miras ve Türk  Dili şeklinde belirlenmesi de boşuna değildir. Eğer bugün dilimize ciddi bir önem vermezsek,  atalarımızın yarattığı kültürel ve bilimsel mirasa ve milli değerlerimize sahip çıkmazsak, gelecekte bir  şekilde başka birine bağımlı olabiliriz. Bu salonda oturanların hiçbirinin bunun gerçekleşmesini  istemediğini düşünüyorum. Allah’a çok şükürler olsun ki biz Türk halkları, Cumhurbaşkanlarımızın  önderliğinde yeniden bir araya gelerek birleşmekteyiz. Bugün kültür, spor, sosyal alan, bilim, askeriye,  eğitim gibi her alanda iş birliği için geniş fırsatlar ve büyük kapılar açılmıştır. Bilimde ilerlememizin ve barış içinde yaşamamızın temelini yalnızca bu güçlü entegrasyonun oluşturduğunu söylemeliyiz.  Bizlere bu imkânların yaratılmasında emeği geçen değerli rektörümüz Prof. Dr. Erol Yaşar'a ve Mersin Üniversitesi Rektör Danışmanı Prof. Dr. Erdal Baykan'a özellikle teşekkürlerimi sunuyorum." şeklinde konuştu.

“İpek Yolu'nun İzlerini Takip Etmek Sadece Tarihî Bir Yolculuk Değil, Aynı Zamanda Küresel Bir Bağlantı ve İş Birliği Ağına Katılmak Anlamına Geliyor”

Dünyanın yeni bir nefese ve vizyona ihtiyacı olduğunun altını çien Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cem Zorlu, " Maddi ve manevi mesafelerin kısaltılması, karşılıklı anlayışın güçlendirilmesi, kültürel etkileşimin artırılması konusunda yeni bilinçler, yeni açılımlar gerekiyor. Bu düşüncelerden hareketle “Bir Yol, Bir Kuşak” girişimini dünyanın nefes alması için tarihi bir fırsat olarak görüyoruz. Bugün, İpek Yolu'nun tarih boyunca bize sunduğu benzersiz bir miras ve ilhamdan hareketle, geleceğe dönük iş birliklerini çoğaltmak için bir araya geldik. İpek yolu, bir ticaret yolundan daha fazlasıdır.  O, insanlık tarihinde bir köprü, bir bağlantı ve bir kültürel alışveriştir. O yüzden, İpek Yolu'nun izlerini takip etmek sadece tarihî bir yolculuk değil, aynı zamanda küresel bir bağlantı ve iş birliği ağına katılmak anlamına geliyor. İpek Yolu'nun ruhu; çeşitliliği kucaklamak ve farklı kültürler arasında hoşgörü ve iş birliği sağlamaktır.  Bu kongre, şüphesiz bu ruhun canlanmasına, günümüzdeki potansiyelinin ortaya çıkmasına önemli katkılar sağlayacaktır.” ifadelerini kullandı.

“Bir Kuşak Bir Yol Projesi’nin Hem Ticari Manada Hem De Bilimsel ve Kültürel Anlamda Ülkemize, Şehrimize Ciddi Katkılar Sunacağını Öngörüyorum”

Dünyanın en büyük ve önemli ticaret projeleri arasında, ilk sıralarda yerini alan Bir Kuşak Bir Yol Projesi’nin önemini her geçen gün daha da artırdığını ifade eden Aksaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alpay Arıbaş, " Bildiğiniz üzere, Anadolu her dönemde, jeopolitik konumu itibariyle Doğu ile Batı arasında bir köprü vazifesi görmüştür. Özellikle 12. ve 13. Yüzyıllarda Asya’dan Avrupa’ya geçişlerde önemli bir kervan durağı olarak, oldukça etkin bir rol oynamıştır. Bu yüzden Selçuklular zamanında ticareti canlandırmak amacıyla birçok kervansaraylar inşa edilmiştir. Bu konuyu belirtmemdeki temel amaç şudur:  Bu kervansaraylardan 11 tanesi tarihi İpekyolu’nun canlandırılması adına Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restore edilmiştir.  Bu 11 Kervansarayın 3 tanesi ise şehrimiz Aksaray’dadır. Bu bakımdan Bir Kuşak Bir Yol Projesi’nin hem ticari manada hem de bilimsel ve kültürel anlamda ülkemize, şehrimize ciddi katkılar sunacağını öngörüyor; bu çerçevede yapılan çalışmaları da dikkatle takip ettiğimizi belirtmek istiyorum.” dedi

“Türkiye’nin Kadim Şehirleri  İpek Yolu’nun Önemli Durakları Arasında Yer Almış, Kültürel Mirasımızın  Şekillenmesinde Büyük Rol Oynamıştır”

Öncelikle ev sahipliğinden dolayı Rektörümüz Prof. Dr. Erol Yaşar'la birlikte kongreye katılan tüm rektörlere teşekkür ederek açış konuşmasına başlayan Özbekistan Buhara İnovasyon Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Dilnoz Ro’ziyeva, "Bu yılın teması olan “Bir Yol Bir Kuşak: Dil, Beşeri Sermaye ve Kültürel  Miras”, tarihin derinliklerinden günümüze uzanan önemli bir konuya  odaklanmaktadır. İpek Yolu, binlerce yıl boyunca Asya ve Avrupa’yı birbirine  bağlayan, kültürel ve ekonomik alışverişin merkezinde yer alan bir ticaret yolu  olarak varlığını sürdürmüştür. Bu yol, sadece malların değil, aynı zamanda  fikirlerin, kültürlerin ve dillerin de dolaşımına olanak sağlamıştır. Özbekistan ve Türkiye arasındaki ilişkiler, bu tarihsel bağların güçlü bir  yansımasıdır. Tarih boyunca İpek Yolu üzerinde yer alan Buhara, Semerkant ve  Taşkent gibi şehirler, büyük medeniyetlerin beşiği olmuş; bilim, sanat ve kültürde  çığır açan gelişmelere sahne olmuştur. Benzer şekilde, Türkiye’nin kadim şehirleri  de İpek Yolu’nun önemli durakları arasında yer almış, kültürel mirasımızın  şekillenmesinde büyük rol oynamıştır. Bugün, Özbekistan ve Türkiye arasındaki dostluk ve iş birliği, sadece  tarihsel bağlarımızın değil, aynı zamanda ortak hedeflerimiz ve vizyonumuzun bir  yansımasıdır. Eğitim, bilim, teknoloji ve kültür alanlarında süregelen iş  birliklerimiz, iki ülkenin de geleceğe yönelik adımlarında önemli bir rol  oynamaktadır. Buhara İnnovasyon Üniversitesi olarak, bu iş birliklerinin daha da  derinleşmesi ve genişlemesi için çalışmaktan gurur duyuyoruz." ifadelerini kullandı.

“Bölünme ve  Anlaşmazlıklarla Dolu Bir Dünyada, Tarihi Turizmin Ortak Vizyonu Kültürel Engelleri  Aşmak, Empatiyi, Saygıyı Ve Karşılıklı Nezaketi Teşvik Etmektir”

Tarihin turizm alanını araştırırken, bunun milletimiz ve dünya için ne kadar  önemli olduğunu anlamamız gerektiğini belirterek sözlerine başlayan Özbekistan – Finlandiya Pedagoloji Enstitüsü Rektörü Prof. Dr. Shaxzoda Negmatova, "Tarihi turizm; vaat ettiği ekonomik  getirilerin yanı sıra, kültürel koruma, toplumsal kalkınma ve dinler arası diyalog  için de bir köprü görevi görmektedir. Tarihi turizmin temelinde saygı duygusu yer almaktadır. Aynı zamanda  farklı ülkelerden gelen turistleri sadece tarihi yerleri görmeye değil, belki kutsal  mekânları derinlemesine incelemeye ve insanın iç dünyasının manevi zenginliğini  daha da yükselmesine vesile olmaktadır. Zengin dini mirası ve türbeleriyle ülkemiz,  tarihi turizmin manevi, eğitimsel ve kültürel açıdan zenginleştirilmesinin bir  yolunu sunmaktadır. İster ülkemizdeki mevcut tarihi eserler, ister İmam Hasti külliyesi, ister  İmam Buhari ve İmam Termizi türbeleri, ister ülkemizin dört bir yanına dağılmış  Sufi kaleleri olsun, tüm bu yerler maneviyatın ışığı ve ortak insanlığın bir  sembolüdür.     Bu konu halklar ve dinler arasında bir köprü görevi görmekte  olup, kültürlerarası anlayış ve iletişimi de geliştirmektedir. Bölünme ve  anlaşmazlıklarla dolu bir dünyada, tarihi turizmin ortak vizyonu kültürel engelleri  aşmak, empatiyi, saygıyı ve karşılıklı nezaketi teşvik etmektir. Ziyaretçiler  etkileşimler ve ortak değerler aracılığıyla dil, millet ve inanç sınırlarının ötesinde  dayanışma ve birlik bağlarını pekiştirmektedirler. Halklar ve milletler arasındaki iş birliğinin evrensel değerlerimiz  doğrultusunda daha da geliştirilmesi bir ülkenin değil, belki tüm dünyanın temel  hedefi olmalı ve tarihi turizm de bunun temel faktörlerinden biri olmalıdır." dedi.

“İpek Yolu, Tarihte Olduğu Gibi Bugün de Türk Coğrafyası Açısından Pek Çok Alanda Önemini Koruyor”
Antik İpek Yolu'nun geçmişten günümüze etkileyici hikayesini dil, beşeri sermaye ve kültürel miras çerçevesinde tartışmak için bir araya geldiklerini belirten Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Turgay Uzun, " İpek Yolu yüzyıllardır sadece ticaretin değil, kültürel ve sosyal etkileşimin de ana arterlerinden biri olmuştur. Çin'den başlayıp Orta Asya üzerinden Mezopotamya ve Akdeniz'e uzanan bu rota, insanlığın ortak mirasının zenginleşmesine büyük katkı sağladı. İpek Yolu, tarihte olduğu gibi bugün de Türk coğrafyası açısından pek çok alanda önemini koruyor. Türklerin yurtlarını birbirine bağlayan bu yol, İslam'ın daha geniş coğrafyalara yayılmasında da önemli rol oynamıştır. Bu bağlamda İpek Yolu aynı zamanda farklı medeniyetlerin buluşma noktası olmuştur. Bu kongre bize İpek Yolu'nun ekonomik, sosyal, kültürel ve tarihi yönlerini derinlemesine incelemek için eşsiz bir platform sunuyor. Farklı disiplinlerde çalışan bilim insanları ve araştırmacıların katılımıyla düzenlenecek bu bilimsel etkinlik, İpek Yolu coğrafyasındaki ülkelerin kalkınma süreçlerine önemli katkılar sağlayacak.” şeklinde konuştu.

Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Veysel Eren ise Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası Hatay’ın son durumu hakkında bilgiler verdi ve sempozyumun önemini belirten konuşmasının ardından emeği geçen herkese teşekkür etti.

“İpek Yolu Eksenindeki Ekonomik, Sosyal, Kültürel ve Tarihsel İçerikli Farklı Meselelere Yönelik Önemli Birçok Araştırma ve Tartışmaya Şahit Olacağız”

Organizasyon Komitesi Başkanı Üniversitemiz İlahiyat Fakültesi Dekanı ve Rektör Danışmanı Prof. Dr. Erdal Baykan da " Kongremizde, farklı ülkelerden ve disiplinlerden bilim insanlarını bir araya getirerek bilgi ve deneyim paylaşımını amaçlıyoruz. Aynı dili konuşmak önemli, ancak “aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir” Hz. Mevlâna’nın bu sözünde de ifade ettiği gibi, bu tür etkinlikler vasıtasıyla duygu ve gönül birlikteliğini artırmak ve ortak geçmişimizden aldığımız güç ile yaşanabilir bir dünya için dünya medeniyetine katkı yapmayı hedefliyoruz. SIRCON 2024’ün uluslararası ölçekte farklı disiplinlerden çok sayıda bilim insanı ve araştırmacıyı ortak bir platformda bir araya getirdiği görülmektedir. İpek Yolu eksenindeki ekonomik, sosyal, kültürel ve tarihsel içerikli farklı meselelere yönelik önemli birçok araştırma ve tartışmaya şahit olacağız. Bu kapsamda kongrenin, İpek Yolu coğrafyasındaki çok sayıda ülkenin orta ve uzun vadeli kalkınma hedeflerine çeşitli politika ve strateji önerileri ile önemli bir katkı sağlaması beklemekteyiz.” dedi

Açış konuşmalarının ardından Rektörümüz Prof. Dr. Erol Yaşar, kongreye katılan tüm rektörlere birer hediye takdim etti. Özbekistan Alfraganus Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammadismoil Mahmudov'un yine Rektörümüz Prof. Dr. Erol Yaşar ile birlikte tüm rektörlere hediyesini vermesinin peşinden Özbekistan Buhara İnovasyon Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Dilnoz Ro’ziyeva, kongrenin ev sahipliğini yapan Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Erol Yaşar'a hediyesini takdim etti.

Kongreye katılan tüm protokol üyeleriyle toplu bir fotoğraf çekiminin ardından kongrenin ilk oturumuna geçildi.

Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü

2024-05-24 16:21:15
2871